
ENDÜSTRİ 4.0 ÜZERİNE
29.06.2018 Cuma1712 yılında icat edilen buhar makinesi ile su ve buhar gücü kullanılarak oluşturulan mekanik sistemler sayesinde ilk sanayi devrimi gerçekleşti. Ardından 19. yy.da telgraf ve telefonun icadıyla elektrik gücüne dayalı seri üretime geçildi ve sanayi devriminin ikinci ayağını oluşturdu. Dijital devrim üçüncü sanayi devrimi olarak kabul gördü. Buhar makinesinden bu yana aslında teknolojide ne kadar ileriye gidildiğinin müthiş bir örneği oldu. Zira elektroniklerin (özellikle de bilgisayarların ve internetin) kullanılması, insan hayatının pratik yaşanılırlığı açısından önem arz etmektedir.
Endüstri 4.0 yani dördüncü sanayi devrimi, nesnelerin interneti, hizmetlerin interneti ve siber-fiziksel değerlerden oluşan kolektif bir kavramdır. Bu devrim ile akıllı fabrika sistemlerinin kurulması ve verimli iş modellerinin oluşması söz konusudur ki bu, insanlarla bilgisayarların eş zamanlı hareket etmesi ve zamanı insan lehine çevirmek anlamına gelmektedir.
Türkiye’de ise Endüstri 4.0 konsepti otomotiv sektöründe kullanılmaya başlandı. Endüstri sektöründe daha verimli üretim, pazara çıkış sürecinde kısalma, enerji tasarrufu gibi getirilerin olacağı sistem sayesinde uluslar arası platformda rekabet imkanına da sahip olacağız. Tabi ki bunun gerçekleşmesi için de öncelikli adımın, bu sisteme dayalı yatırımların artırılması yönünde olduğu kanaatindeyim.
Endüstri 4.0’a paralel olarak, gelişim gösteren yapay zekalar ise aslında insan zekasının nerelere ulaşabileceğinin muazzam bir örneğini teşkil ediyor. İnsan dilini tanıyan, düşünebilen, karşılık verebilen, dünyadaki tüm dilleri konuşabilen, insana karşı stratejik oyunları etkili şekilde oynayabilen, tüm tarihsel akışı hafızasında tutabilen ürünlerden bahsediyorum. Uzmanlar yapay zekaların, ilerde ülkeleri yönetebilecek seviyeye geleceklerini düşünmekteler. Genel anlamda tarafsız olabilmeleri, stratejik kararları en verimli şekilde alabilmeleri, güçlü bir veri kapasitesine sahip olmaları, ekonomiden anlamaları gibi, insan ırkının beklediği ve bir ülke liderinde olması gereken tüm vasıfları haiz olması açısından uzmanlara göre yapay zekaların, ülke yönetiminde söz sahibi olması yüksek ihtimal olarak gözüküyor.
Başka bir açıdan bakacak olursak, bir yapay zeka insana münhasır duygulardan ve zaaflardan uzak olması sebebiyle, insan için stres ve panik oluşturacak ortamda bile etkilenmeden etkin ve hızlı kararlar alabilecektir. Yatırım yapılacak alanda pragmatik değil, rasyonel olacak; alınacak kararın yüzlerce olasılık kombinasyonunu hesaplayacak, en uygun seçeneği bularak hareket edecektir.
İleri tarihte, tüm meslekleri yapabilecek durumda olan yapay zekaların, insanlarla birlikte hukuki açıdan birçok hakka sahip olacağı gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda, komplo teorisyenlerinin ortaya attığı yapay zeka-insanlık savaşının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de merak uyandırıyor. Bu durumda da Endüstri 4.0 ile hayatımızın birçok alanına giren yapay zekaların sınırının ne olacağına da yine insanlık olarak bizler karar vereceğiz.