Her yeni güne umutla başlayıp, üzüntü, acı ve kederle ruhumuzu karartanları,

            İçimizde bir gün her şeyin çok güzel olacağına dair yeşerttiğimiz umut fidanlarını kökünden kesenleri,

            Harika olan bu dünyayı yerle bir etmeye çalışanları,

            Merhamet, duyarlılık, vicdan, iyi niyet gibi güzel duyguları törpüleyip vahşet, nefret, bencillik gibi safi zararı yeryüzüne salanları,

            İçinde zerre sevgi taşımayanları,

            Memeden kesilmeyen bebeğe tecavüz edip öldürenleri,

            Türlü işkencelerle travma yaşattığı hayvanların sonra da ölmesine sebep olan canileri,

            Hamile bir kadını sokak ortasında dövüp, sırf bebeğine zarar gelmesin diye o anneyi özür dilemeye mecbur bırakan ahlaksızı,

            Dini kullanıp, Allah adına hüküm vererek kul hakkına giren simsarları,

            Sırf tanıdığı ya da aynı siyasi görüşün sempatizanı olmadığı gerekçesiyle emek çalarak meslek sahibi olan hırsızları,

            Hiçbir görüşe, inanca, duruşa ya da fikre saygısı olmayanları,

            Devlet bize bakmıyor diye ağlayıp, devlet malına zarar verenleri, vergi ödemeyenleri, kaçak elektrik kullananları, beğenmedikleri devletin yollarını kazıyıp mayın döşeyenleri, devlet araçlarıyla leş taşıyanları,

            Her gün onlarca şehit vermemize sebep olanları, asker sivil demeden insan katledenleri,

            Hepsinden önce de bir kereden bir şey olmaz diyenleri, yitip giden canlara istatistiksel kayıp muamelesi yapanları, vatan hainleriyle fazla açılanları, her şeyin yolunda gittiği masalını izletenleri, şehit acısını unutturup alıştırmaya çalışanları, hiçbir önlem, yaptırım, caydırıcılık için kafa yormayıp bir tünelin isminin ne olacağını memleket meselesi haline getirenleri,  müdahale edilmesi gereken bunca  mesele varken tek derdi siyasi sistemin değiştirilmesi olanları aşırı kınıyorum.

            Çünkü insanlığın tüm dertleri kınayınca geçip gidiyor…