
ÇOCUĞUMA DOKUNMA!
26.07.2017 ÇarşambaSon günlerde ciddi tartışmalara yol açan bir yasa tasarısıyla sarsıldı ülke gündemimiz. Herkes işin siyasi kanadına göre yorum yaptı. Yine tüm ülke siz-biz kavgasına girdi. Ben ise tasarıyı hukuki ve ahlaki açıdan değerlendirmeye alacağım.
Türk Medeni Kanunu’na göre bir kişinin evlenebilmesi için on yedi yaşını doldurmuş ve yasal temsilcisinin izninin alınmış olması gerekir. Yani on sekiz yaşında değilse mutlak suretle yasal temsilci onayı gerekir. Bu bir…
Olağan üstü durumlarda kişi on altı yaşını doldurmuş ve hakim izni almış ise evlenebilir. Bu iki…
Yani anlaşılır Türkçe ile on altı yaşın altındaki kimse evlenemez, evlendirilemez. Bu kanunen suçtur. Bu üç…
Resmi nikah dışında nikah kıymak suçtur. Ve bu evlilik geçersizdir. Bu dört…
Bana göre kanunda düzenlemeye gidilmesi gereken ilk husus olağan üstü hallerde evlenme konusunda, bu olağan üstü hallerin ne olduğunun kanunda açıkça belirtilmesi ve hakimin takdirine bırakılmaması gerektiğidir. Vicdan muhasebesi her yürekte bir tutmaz…
Gelelim gündem mevzusuna. Herkes galeyana geldi. İsyan etti. Çocuk istismarının önüne geçilmesi için herkes harekete geçti. Ben de bir anne adayı olarak elbette karşı çıkanlardan birisi oldum.
Adalet Bakanı bir açıklama yaptı. Kanun tasarısının saptırıldığını, diğer siyasi partilerin bir oyunu olduğunu dile getirdi. Beni asıl şaşırtan kurduğu şu savunma cümlesi idi. “Kanun, çocuk istismarcılarını kapsamıyor. Tecavüzcüler bu yasadan yararlanamayacak. Bu kanun sadece evlenmiş ancak yaş şartı sebebiyle nikah yapamamış olanların resmi nikah yapması halinde cezai yaptırımdan kurtulmasını öngörmektedir. Biz aile birliğini korumaya yönelik olduğunu düşünüyoruz.” Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bu ülkenin adalet bakanı, savunma demecinde zaten kanunsuzluk yapıldığını kendi ağzıyla dile getirdi. Evlenmiş ancak yaş şartı sebebiyle nikah kıyamamış ne demek? Yaşı tutmuyorsa zaten evlenemez. Hangi evlilikten bahsediyorsunuz?
Bakınız, bu yasa tasarısını kim öne sürerse sürsün; bu, var olan kanuna aykırı ve ahlak dışıdır. Bir çocuğu rızası olsun ya da olmasın, evlendiremezsiniz. Tecavüz mağduruna, ona bu zulmü yapanla bir ömrü birlikte geçirme cezasını reva göremezsiniz. Toplu tecavüze uğrayanla hangi tecavüzcüsünün evleneceğine yine kanun mu karar verecek? Peki ya öz babası tarafından istismar edilen çocuk, babası ile mi evlenecek? Hadi ülkenin en büyük sorunu olan (!) namus işini kızları evlendirerek yaptınız. İstismara uğrayan erkek çocukları ne olacak? Peki ya hayvanlar?..
Siyaseti bir kenara bırakın. Empati kurun. Aynı acıyı sizin evladınız yaşasa ne yapardınız? Biraz vicdan, biraz ahlak sahibi olan herkes sanırım ki korumacı davranır. Başınıza gelmedi diye işlenen suça göz yummak, suçu işlemekle aynı derecede suçtur.
Namus bekçiliği yapan herkesin namussuzluğu meşrulaştırması, bu ülkenin en büyük utancıdır. Herkes uzayda koloni kurma planı yaparken, biz hala şort giydiği için dayak yiyen kadına üzülüp, ceza almayan canlıya bela okuma seviyesindeyiz.
Elinizi artık çocuklardan, kadınlardan, hayvanlardan, temiz kalmaya çalışan her şeyden uzak tutun. Bu dünyayı yeterince kirletmediniz mi?