KIYASTA ÖLÇÜ

11.07.2017 Salı

Haklı çıkmak ne kadar önemli oldu, farkında mısınız? Haklı olmayı hak edip etmemek de çok önemli değil. Çünkü bencilliği dayatma arzusu her şeyden baskın geliyor.

      Savunulan durumun doğruluğunu ispatlamak için akıl almaz kıyaslar yapılabiliniyor. Doğru olduğuna inanılan şey yüceltilmeye çalışılırken, başka olası bir doğru yerin dibine sokuluyor. Hem de bir süre önce aynı doğruyu savunanlar tarafından.  

      Aklınızı başınıza alın. Şortuyla gezdiği için, insan olmayan bir canlı tarafından tekmelenen kızla, tesettürlü bir genç kızın tacize uğraması aynı şeydir. Hangi sapık zihniyetle kıyas yapılabilinir? 

      Ülkesine dünya şampiyonluğu kazandırmış bir genç kızın inancını sorgulamak size mi kaldı?

     Onlarca çocuğa tecavüz edenlerin barındığı bir yeri, iyi bir eğitim kurumu olarak adlandırmak aptallığın kaçıncı seviyesidir?

     Ömründe bir tarih kitabını başından sonuna kadar okumamış, daha doğrusu ömründe herhangi bir kitabı başından sonuna kadar okumamış bir cahilin profesör edasıyla tarihi yeniden yazması, bir de bunlara inanacak başka cahiller bulması utancın hangi noktasıdır?

     Demokrasi için can verenler şehit de, vatan için can veren evlatlar şehit değil mi? Neden onlar için de kimse sokağa çıkmıyor mesela? Gözden çıkarılabilir oldukları için mi?

      Allah aşkına vicdanlarınızı nerede unuttunuz?

      Madem ki kıyasta ölçü önemli değil. O halde;

      Kadına ne şekilde olursa olsun zarar veren herkes kötüdür.

      İnsana ya da hayvana tecavüz eden herkes kötüdür.

      Devlet malına zarar veren herkes kötüdür.

      Cumhuriyete, Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’nin bozulmaz bütünlüğüne zarar vermek isteyen herkes kötüdür. 

      Din istismarcılığı yaparak insanları doğrudan saptıran herkes kötüdür.

      Herkes birbirinin yakasından düşsün artık. Doğru bir tane değildir. Kimse birbirine saygı duymazsa, bir arpa boyu yol alınmaz bu memlekette…