
RAMAZAN DAVULU
12.06.2017 Pazartesi“Nerede o eski ramazanlar” klişesinin yaşandığı bir ramazan ayına daha erdik. Gerçi klişe deyince, yıllardan beri şahit olmaya bıktığımız mevzulara yakalanmaya hala devam ediyoruz.
- Hocam, sakız çiğnemek orucu bozar mı?
- Hocam, yanlışlıkla su içtim, orucu bozar mı?
Hatta “ben birini seviyorum, o da başka birini seviyor. Hangimizin kavuşma duası kabul olur?” şeklinde, saçma sorular zirvesinde yer edinmiş bu soruya bile şahit oldum. Sanırım bu insanların gerçekten işi gücü yok. Yahu elinizde mevzuatı hiç değişmeyen yüce bir kitap var. Açıp okusanıza!!!
Hiç kimse çıkıp demiyor ki; kul hakkı yemenin, yaratılan canlıya eziyet etmenin, yalan söylemenin, hırsızlığın, tecavüz etmenin, adam öldürmenin, kalbi kötü olmanın günah derecesini tartışalım. Dinde yeri olmayan şeyleri kural gibi göstermenin, kullar arasında ayrım yapmanın, en önemlisi de Allah adına hüküm vermenin günah olup olmadığını konuşalım.
Görevlerin ve bu görevleri nasıl yapacağın sana bildirilmiş. Okuyup anlayabilesin, başka yola sapmayasın diye de yazılı hale gelmiş. Hala “sakız çiğnemek orucu bozar mı?” diye soruyorsun. Bozar kardeşim! Sen şükretmeyi bile kendi çıkarına yontmaya çalıştığın sürece bozar. Allah ile aranda olan duayı milletin gözüne marifet gibi sokarsan, başkalarının inancını sorgulayıp hüküm verirsen, insanlara bakarken niyetini bozarsan, ahlak sahibi olmazsan, içinde bir yerlerde iyilik kırıntısı barındırmazsan her şey seni bozar…
Alice, Harikalar Diyarı’na girdiğinde, karşısına çıkan tavşana hangi yoldan gideceğini sorar. Tavşanın cevabı ders niteliğindedir: “Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin ne önemi var?” Sen de böylesin. Görevini bilmiyorsan, nasıl yapacağının kıymeti kalmaz ki!
Bir toplumda eğer çocuklarınıza din dersi verip ahlak dersini es geçiyorsanız, sadece yobaz yetiştirirsiniz. Lafı açılmışken, bu türle oldukça sık karşılaşmak yeterli gelmiyor belli ki, bir de Kur’an’daki her ayeti keyfine göre yorumlayıp yalanlayanlar da türemeye devam ediyor. Zira çok entel olunduğu kanısındalar!
Hangi hocanın ne dediğini bırakın. Bir şeyin parçası olmayı kabul ettiyseniz, gerçeği kaynağından öğrenin. Okumayı okullarda boşuna öğrenmediniz!
İnsanlar yüzünden bir şeylerin yıkılmadığı, zarar görmediği, herkesin iyi kalpli olabildiği günler görmek ümidiyle; vur davulcu davula, Ramazan-ı Şerif hayrola…