
TEKNOLOJİK MUKAYESE
03.06.2017 CumartesiDünyada her gün inanılmaz hızlı bir şekilde gelişen, takip etmekte artık neredeyse zorlandığımız teknolojik gelişmeler ve “daha ne kadar ilerleyebiliriz” merakı insanı fazlasıyla heyecanlandırıyor.
Facebook’a ait insansız hava aracı Aquila, en ücra köşelere internet bağlantısı taşıyabilen bir ürün. Bir havalanma ile 3 ay boyunca havada kalabiliyor ve enerjisini sırtındaki güneş panellerinden alıyor.
3 boyutlu görüntü ve ses performansı sağlayan Oculus, kullanıcısına birebir içsellik ve gerçeklik sağlıyor.
Tesla 3, şimdiye kadar üretilen araba modellerine ciddi rakip olacak, doğaya saygılı oluşu ve yer altı kaynaklarına dokunulmaması açısından da sektörü tekelleştiren bünyeler için tehdit oluşturacak bir tasarım. Elektrikle çalışan bu araba modelinin önümüzdeki yıllarda revaçta olacağı düşünülüyor.
Jia Jia, Çin’de üretilen insan görünümlü bir robot. Konuşabiliyor, yüz mimiklerini gerçekleştirebiliyor, gözlerini kırpabiliyor, sorulan sorulara yanıt verebiliyor ve kendisine şiddet gösterildiğinde tepki gösterebiliyor. Silikondan yapılan yüzeyi sayesinde, gerçek bir insandan ayırt edilebilmesi neredeyse imkansız.
Ayrıca bilim adamları uzaydaki ortamı dünyada birebir sağlayarak, sebze yetiştirmeyi başardılar. Mars’ta koloni kurma çalışmalarına da devam ediyorlar.
Dünyada tüm bu gelişmeler yaşanırken biz de boş durmuyoruz tabi ki. Bilim alanında çığır açacak çalışmalarımız mevcut. Yaptığı çalışmalar, TÜBİTAK tarafından beğenilmeyip geri gönderilen birçok genç kardeşimizi NASA başta olmak üzere birçok araştırma kurumu tabir-i caizse “havada kaparak” , insanlığa katkı sağlamaya devam ediyor. Yine gençlerimiz iman gücünü de devreye sokarak papaz eriğini imam eriğine çevirmeyi başardılar!!
Yahu, elinizi vicdanınıza, takkenizi önünüze koyun. Şu çocukların yaratıcılıklarını, zeka seviyelerinin altına çekerek köreltmeyin. Dini bütün olmak ayrı bir olay, bilimsel tavır göstermek ayrı bir olay. Bilim doğayı anlamak, yaratılışı çözmeye çalışmak, evrenin sırlarını ve insan zekasının sınırlarını keşfetmektir. İşinin ehli olmayan, liyakatten bihaber insanlarla ahkam kesmeyin…
İbn-i Sina, Farabi, Mimar Sinan, Piri Reis gibi dahi insanlar da müslümandı. Tüm dünya hala Mimar Sinan’ın günümüzde bile çözülmesi zor olan 7 katlı integrali o dönemde nasıl çözdüğünü, kendi inşa ettiği binanın kaç yıl sonra hangi noktada restore edileceğini nasıl hesapladığını anlamaya çalışıyor. Kendi çağında kutuplar keşfedilmemişken, Piri Reis’in nasıl gerçeğe en yakın dünya haritasını çizdiğini açıklayamıyor. İbn-i Sina’nın nasıl olur da, dünyanın güneş etrafındaki turunun 365 gün 6 saat 6 dakika olarak hesapladığını kimse bilmiyor.
Dünyada biz de fark yaratmak istiyorsak, doğa bilimini ve İslam bilimini ayrı ele almalı, bilim üzerine kafa yormayı dinsizlik olarak gören zihniyetten derhal kopmalıyız.
Yeni dünyada farkımızı başarılarımızla koymak ümidiyle…