UYANIŞ

31.05.2017 Çarşamba

Vatanın kutsal topraklarına düşmanın kirli postalı değmişti. Ne güvenlik, ne istikbal, ne istiklal kalmıştı. Bir yanda belirsizlik korkusu, bir yanda işgal edilenlerce kurtarılma düşüncesi peyda olmuştu. Çaresizlik ve basiretsizlik öylesine bir hal almıştı ki, devletin haşmetli hükümdarı bile medeti, ülkesini yıkmaya gelen işgalcilere sığınmakta bulmuştu. Millet ölüm uykusuna dalmaktaydı ve bundan haberi dahi yoktu…

          Sonra mavi gözlü bir umut kıvılcımı çaktı. Soruşturma için gittiği Anadolu’da milli uyanışı başlatacak, ülkeyi düşmanlardan temizleyecek bir plan yaptı. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basması, Türk milletinin kurtuluş mücadelesinin başlangıcı oldu.

         Yüce Allah’ın geleceği görme yeteneği bahşettiği Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öngörü, strateji ve liderlik kabiliyetleri sayesinde geldiğimiz bu nokta düşünülürse “Kurtuluş Savaşı’nı tek başına mı kazandı?” diyenlere de yeterli cevap olur sanırım. Tabi ki inanç, iman, azim, kararlılık, silah, ordu olmazsa başarı da olmazdı. Ancak unutmayınız ki ateş yakmayı bilmezseniz, çöpü alevlendiremezsiniz…

         Dar vakit, kısıtlı imkan, yüksek risk ve tüm bunlara rağmen büyük kararlılığı ve geniş vizyonu ile topyekün devrim yaratan, bir kahraman…

         “Asırları aşan adam” olarak anılan, düşmanlarının bile zekasına ve önderliğine hayran kaldığı biri olmak sanırım her kula nasip olmaz; her millete de böyle bir kul nasip olmaz…

         Unutulmaması gereken asıl nokta; amacımızın Atatürk’ü putlaştırmak, kutsallaştırmak, tekleştirmek değil, duyduğumuz yüce minnetin dile getirilişi olduğudur. 

         Bu minnet ve sevginin göstergesi olarak spor müsabakaları başlatıp bu özel günün milli bayramımız olmasına vesile olan Beşiktaş Spor Kulübü’ne de teşekkürü bir borç bilirim.

         Muhtaç olduğun kudreti, damarlarındaki asil Türk kanında bulasın Türk evladı!!!        

         Nice güzel bayramların olsun güzel Türkiye’m…