
UMUR MUKADDERATA ÜSTÜN GELMESİN!
10.04.2017 PazartesiSusurluk Ticaret Odası Muamelat Memuru ve Haberleşme-Yayın Sorumlusu olarak; odamızın internet sitesinde ve sosyal medyada, Yönetim Kurulu Başkanı’m Sayın İlker KURT ve Yönetim Kurulu’nun izni ile, her pazartesi ilçemizin siz değerli insanlarına naçizane gözlemlerimi aktarma fırsatını bulacağım.
İlçemizde sosyal ve ekonomik hayatı etkileyen durum ve konuları gözlemleyebildiğim kadarıyla sizlere aktarmak, dikkatlerden kaçan noktalarda toplumsal bilinç uyandırmaya katkıda bulunmak, bunun dışında üyelerimizin çalışmalarını gündeme getirerek onları tanıtmak, daha ziyade sosyal yönden ekonomilerine katkı sağlamak amacıyla yazmak niyetindeyim.
Öncelikle kendimi sizlere tanıtmak isterim. Ben Merve ERGEN, 5 Temmuz 1986 Batman doğumluyum. Babamın ordu mensubu olması sebebiyle eğitimimi farklı şehirlerde tamamladım. İlkokulu Muş Atatürk İlkokulu’nda; ortaokul ve liseyi, Isparta Milli Piyango Anadolu Lisesi, Ağrı Anadolu Lisesi, Karabük 75. Yıl Anadolu Lisesi’nde okudum. Sonrasında Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladım. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Adalet Bölümü 2.sınıf öğrencisi olarak eğitimime halen devam etmekteyim. Lisans eğitimimden sonra Susurluk ‘a geri döndükten sonra 1 sene Göbel Ran Mantarcılık A.Ş. firmasında personel sorumlusu olarak görev yaptım, 2 yıldır da Susurluk Ticaret Odası’nda görevimi icra etmekteyim. Evliyim.
Bu hafta bahsetmek istediğim konu ilçemizin; göz ardı edilen, ancak önemli olduğunu düşündüğüm “sokak hayvanları”. Aslında sadece ilçemizin değil, ülke genelinin kanayan yarası kimsesiz canlar. Herkesten daha mağdurlar aslında. Sahipsizler, açlar, çoğu zaman horlanan, tekmelenen ve istenmeyen canlılar. Bu sahipsiz ve korunmasız hayvanlara sahip çıkan, gerek sosyal medya aracılığıyla gerek yetkililerle iletişime geçerek çaba sarf eden gönüllü bir zümre de mevcut. Bilindiği gibi ilçemizde belediyenin çalışmaları sonucu bir hayvan barınağı yapıldı. Burada sokak hayvanları daha iyi şartlarda barınabiliyor ve aynı zamanda veteriner tarafından muayeneleri de gerçekleşiyor. Ancak şartlarının daha iyi olabileceği gerçeği de var. Susurluk halkının yiyecek ve barınacak alan için daha fazla çalışması onların özellikle kış aylarında daha iyi şartlar altında yaşaması anlamına geliyor. En azından ilçemizde mevcut olan dinlenme tesislerinin yemek artıklarını bile değerlendirerek, sahipsiz hayvanlarımızın beslenme ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Bu konuda da sivil toplum kuruluşlarının belediye ile işbirliği yaparak bir takım faaliyetler yapması, birlik ve beraberlik içerisinde Susurluk halkını da çalışmalara dahil ederek bir adım atması gerektiğini düşünüyorum.